Müteahhit ile Arsa Sahibi İttifakıyla Konut Dolandırıcılığı
Bu haberde her zaman duyduğunuz konut mağduriyetinin/dolandırıcılığının dışında bir dolandırıcılık hikayesi duyacaksınız. Çünkü mağdurlar tarafından gelen bilgilerde, suçun bir tarafını arsa sahipleri oluşturuyor.
Hürriyet Gazetesi’nden Dinçer Gökçe’nin geçen hafta yaptığı habere atıfta bulunarak yayınladığımız haberden sonra gelen mağdur seslerine kulak kabarttık. İstanbul Esenyurt‘ta pek çoğumuzun az veya çok kulağına gelen birkaç meşhur batık konut projesine farklı bir boyut getiren açıklamaların geldiği mailleri, işi açıkçası biraz hayretle okudum. Konut mağduriyeti denilince akla gelen yarım proje klişesini yıkarak, nasıl örgütlü bir dolandırıcılık yapıldığını okuyacaksınız.
Şirket kurulur ve reklam ile itibar yaratılır
Gayrimenkul sektöründeki arz ve talep patlaması yaşanan son yıllarda, bu piyasada faaliyet gösteren firmalar hakikaten kazançlı çıktı. Bu pastadan pay almak isteyen yeni oyuncuların piyasaya girdiğini ve hakikaten bir marka haline dönüştüğüne şahit olduk. Bunu yanı sıra, inşaatın dinamiklerini bilmeden yanlış hamleler yaparak zarar eden ve mağdur yaratanları da gördük. Bundan sonrası ise tamamen örgütlü bir dolandırıcılık ve bunun içerisinde hem müteahhit hem de arsa sahipleri var.
Yaşadıkları mağduriyetini ve mağduriyet yaratan kişilerin nasıl çalıştığını anlatan mağdur tarafının söylemine göre; bu art niyetli kişiler sat yap için bakanlıktan izin alıyor, basın yayın kuruluşlarına bir kısım ödeme yaparak reklam yapıyor; firma ve projeye dair web sayfası yayına alıyor ve internet ortamında aranınca görülür hale geliyor.
Yapacağını duyurduğu projelerin tanıtımı ve sektör değerlendirmesi için, ekonomi ve emlak TV programlarına çıkarak boy gösteriyor. TV ekranlarına kadar çıkarak görülür olan firma ve kişi, elbette projeden konut alacak kişiler için büyük bir güven referansı oluşturuyor. Bunu yanında, yerel yöneticiler ile ilişkiler geliştiriyorlar ve bu kişiler tarafından tanınan ve tavsiye edilen kişiler haline dönüşüyorlar. Bütün bu yapılanlar ile, tabiri caizse piyasa yapıyorlar.
Maketten satışlar yapılıyor
Yapılan bunca reklam, tanıtım ve geliştirilen ilişkinin yansıttığı güven duygusu, konut talebinde bulunanlar için yeterlilik oluşturduktan sonra, yapımı vaad edilen proje için yapılan maketten satışlar başlıyor. Elindeki birikimi konut sahibi olmak adına peşinat olarak veren ve teslime kadar veya krediye uygun seviyeye gelene kadar taksit ödemek için senet imzalayan kişiler, teslim tarihini beklemeye başlıyor. Durumu tarafımıza bildiren mağdurun söylemine göre, maketten konut satışı yapan bu kişilerin almış olduğu veya anlaşmış olduğu bir arsa bile ortada bulunmayabiliyor.
Sahtekarlık boyutu proje yükselince başlıyor
Konut mağdurunun anlatımına göre ve esasında kimsenin bilmediği veya bilerek dile getirmediği sahtekarlık; proje yükselip satışlar tamamlanınca başlıyor. Daireleri satıp yüklü miktarda nakit toplayan müteahhit, iddia edildiğine göre projeyi tamamlamadan arsa sahibiyle danışıklı olarak ihtilaf oluşturarak davalık oluyor. Bu aşamadan sonra, arsa sahibi, dükkanları satarak parasını müteahhite veriyor ve aralarında bir protokol yaparak inşaata el koyuyor. Kısaca, arsa sahibi inşaata, müteahhit paraya konuyor. Ama projeden daire satın alan, bunun için para ödeyenleri ise düşünen yok.
Bize durumu aktaran mağdurun anlatımına göre; Bu tezgahta basına araci olan kisiler ekmek yiyor. Toplumun sevdiği sanatçılar reklam geliri ile ekmek yiyor. Yerel yöneticiler ilçelerine okul ve camii yaptırdıkları için paranın kaynağını bilmeyen halktan oy alıp ekmek yiyor. 1 koyup 5 alan müteahhit kılığındaki dolandırıcılar ekmek yiyor.
Toprak sahibi kılığındaki fırsatçı dolandırıcılar 3 liralık arsasını 23 lira yapıp ekmek yiyor.Hukukumuzda 3. Şahıs olarak nitelenen müşterilerin ekmek yemediği kesin.
İşin bundan sonrasında mahkeme süreci başlıyor ama bu yazıya burada son verip, mahkeme sürecinde yaşanan sorunları ve bu mağduriyetin tarafı olan firma ve kişileri, sorunun bütün bir yazıda kaybolmasını istemediğim için ayrı ayrı haberleştirerek ele alacağım.
Buraya kadar anlatılanlar zaten dolandırıcılığın sadece müteahhit tarafında olmadığını ortaya koyuyor. Yazıyı okuyan okuyucularımız için fevkalade iyi bir uyarı niteliği taşıyan yaşanmış bir gerçeğin devam yazılarını kaleme alacağız.