İZODER: Sürdürülebilir tasarruf için yalıtımsız bina kalmamalı

Teknoloji ve sanayinin yön verdiği günümüz dünyasında enerji en temel ihtiyaçlarından biri… Enerjiye duyulan ihtiyaç her geçen gün artarken aşırı tüketimden dolayı enerji kaynakları için kırmızı alarm çalıyor. Enerji üretiminde kaynak çeşitliliğine gitmek ve alternatif çözümler geliştirmek kadar boşa harcanan enerjiden tasarruf etmek de gerekiyor. Herkesin üzerinde hem fikir olduğu konu ise en sürdürülebilir ve ucuz enerjinin, verimli kullanılan enerji olduğu. Tam 32 yıldır ülke genelinde yalıtım bilincini artırarak ülke ekonomisi ve çevre için vazgeçilmez olan enerji tasarrufuna katkı sağlamaya çalışan İZODER, 31 Ekim Dünya Tasarruf Günü’nde herkesi boşa akıtılan enerji musluklarını kapatmaya çağırıyor.
Türkiye’nin enerjide büyük ölçüde dışa bağımlı bir ülke konumunda olduğuna dikkat çeken İZODER- Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Eruslu, şunları söyledi: “Toplam enerji ihtiyacımızın yaklaşık yüzde 67,8’i, doğalgazın ise neredeyse tamamı ithalatla karşılanıyor. Geçtiğimiz yıl enerji ithalatı için 70 milyar dolara yaklaşan bir fatura ödedik. Bu tablo içinde binalar, toplam enerji tüketiminin yüzde 32,7’sini oluşturuyor. Bu tüketimin yüzde 80’i kışın ısınma, yazın soğutma amaçlı kullanılıyor. Oysa doğru malzemelerle, standartlara uygun biçimde yapılmış bir ısı yalıtımı, bu harcamaları yarı yarıya azaltabilecek potansiyele sahip. Ülkemizde yalıtımsız binalar olmasaydı ülke ekonomimiz her yıl 12-15 milyar dolar tasarruf edebilirdi.”
Tasarrufa tüm vatandaşlarımızın mevcut binalarından başlaması gerektiğini belirten İZODER Başkanı Emrullah Eruslu; “Mevcut bina stoğunun yalıtım eksikliğinin giderilmesi çok önemli. Mevcut binalara yapılacak yalıtım uygulamalarının devlet tarafından desteklenmesi gerekiyor. Konutlarda ısı yalıtımı kredisi tekrar hayata geçirilmeli ve vatandaşlarımıza uzun vadeli düşük faizli bir kredi imkanı sağlanmalı. Böyle bir kredi uygulamasının konfor ve enerji tasarrufunun yanı sıra çevreye de büyük katkıları olacaktır. Yapılacak 5 yıllık bir planla yılda 300 bin hanenin yalıtımlı hale getirilmesi durumunda, sera gazı azaltımının 13,5 milyon ton karbondioksit (CO2) civarlarında olacağı hesaplanıyor. Bu tasarruf; 124 bin adet ağaçtan oluşan 50 bin dönüm orman alanının 5 yıl boyunca yuttuğu CO2 miktarına eş değer. Türkiye genelinde başlayacak bir ısı yalıtımı hareketinin bir diğer faydası da yerli sanayiye katacağı hareketlilik olacak. Zira bu işlemler için kullanılacak tüm yalıtım malzemeleri, yalıtım camı üniteleri, yapıştırıcı, sıva, alçı levha gibi yardımcı malzemelerin tamamı Türkiye’de üretiliyor. Dünya Tasarruf Günü’nde ömürlük bir yatırım olan ısı yalıtımının öneminin altını bir kez daha çizmek gerekiyor. Aile bütçesi, ülke ekonomisi, çevrenin korunması ve dünyamızın geleceği adına yapılacak en güzel yatırım yalıtımdır” dedi.
Mevcut bina stokunun iyileştirilmesinde kentsel dönüşümün önemli bir fırsat olduğuna işaret eden Emrullah Eruslu, açıklamalarına şu sözlerle devam etti: “Tüm binaların çatı, duvar, döşemelerinde ısı yalıtımı uygulayarak ve pencerelerde kaplamalı yalıtım camı üniteleri kullanarak ülkemizin toplam enerji faturası yaklaşık yüzde 15 azaltılabilir. Yalıtım, elektrik ve doğalgaz faturalarını yüzde 50 azaltarak aile bütçesini de korur. Dış cephede ısı yalıtımı maliyeti, faturalardan sağlanan tasarrufla 2 ila 5 yılda kendini ödüyor. Bugün yeni inşa edilen bir binada ısı yalıtımı uygulamalarının maliyeti toplam bina maliyetinin yüzde 2 ila yüzde 3’üne karşılık geliyor.”
Revize TS 825 Standardı binalarda enerji tasarrufu için pek çok avantaj barındırıyor
01 Nisan 2025 tarihi itibariyle revize TS 825 Binalarda Isı Yalıtımı Kuralları Standardı’nın zorunlu standart olarak yürürlüğe girdiğini, yeni inşa edilecek ya da yalıtımı yeni yapılacak binalar için yalıtımda yeni bir dönemin başladığını söyleyen İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, “Binalarda enerji verimliliğini yüzde 25 iyileştiren revize standart ile binaların sadece ısıtma ihtiyacına göre tasarlanması dönemi sona erdi. Bundan böyle binalar ısıtma ve soğutma ihtiyacına göre tasarlanacak. Revize standardın iklimsel gereksinimleri karşılamada çok daha verimli bir çözüm sunduğunu böylece enerji tüketimini de anlamlı ölçüde azaltacağını söyleyebiliriz. Ruhsat alma istatistikleri dikkate alındığında Türkiye’de ruhsat alan yeni binaların kabaca yılda 475 bin ton eşdeğeri petrol (TEP) ilave enerji talebi yarattığını ifade edebiliriz. Yeni TS 825 standardı ile yılda yaklaşık 120 bin TEP enerji tasarrufu elde ederek ülke ekonomisine yılda yaklaşık 100 milyon dolarlık katkı sağlanmış olacak. Yapılaşmanın ortalama hızda sürmesi ve ülkemizde hiç yenileme yapılmaması durumunda bile sadece 5 yılda (2030 sonu) sağlanacak verimlilikle ülke ekonomisine katkı yaklaşık 1,5 milyar dolar seviyesine ulaşacak” şeklinde konuştu.
Çevreye duyarlı sürdürülebilir binalar için enerji ihtiyacı yalıtımla asgari seviye getirilmeli ve kalan enerji ihtiyacı yenilenebilir enerji ile karşılanmalı
Neredeyse Sıfır Enerji Bina (nSEB) konsepti ile ilgili tanımlamaların mevzuatlara eklendiğini ifade eden Emrullah Eruslu, “Ülkemizde 1 Ocak 2023 tarihinden itibaren nSEB binalara geçiş başladı. Asgari enerji performansı ‘B’ olan nSEB binalar, diğer binalara göre cephelerde en az 1-2 cm daha kalın yalıtıma ve en az bir yüzeyinde kaplamalı çift cam veya üçlü yalıtım camı üniteleri ile ısı yalıtım değerleri iyileştirilmiş pencerelere sahip olduklarından yakıt faturalarında kullanıcılarına yüksek oranda tasarruf sağlıyor. Sürdürülebilir ve güvenli yapılaşmada nSEB binalar kilit bir rol üstleniyor. 1Ocak 2025 itibariyle 2 bin metrekareden büyük binalar için zorunlu olsa da biz Türkiye’nin “2053 net sıfır emisyon” hedefi doğrultusunda tüm yeni yapılan binaların nSEB konseptinde yapılmasını tavsiye ediyoruz” diyerek açıklamalarını bitirdi.


