Mahkemeden ‘kıyı kenar çizgisi’ kararı: Ataköy sahilinde her şey sil baştan
Mahkeme, Ataköy sahili için valiliğin belirlediği kıyı kenar çizgisinin hatalı olduğuna karar verdi.
Ataköy 1’inci Kısım Koruma ve Güzelleştirme Derneği, Bakırköy ilçesinde bulunan Ataköy sahilindeki yapılaşmalara inşaat ruhsatları verilirken dayanak gösterilen, İstanbul Valiliği Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü tarafından 2004’te belirlenen kıyı kenar çizgisine ilişkin 2010’da dava açmıştı. Mimarlar Odası da davaya müdahil olmuştu.
Dernek, dava dilekçesinde kıyı kenar çizgisinin bilimsel ölçütlere dayanılmadan yanlış belirlendiğini ve kamuya açıldığını, Ataköy sahiline inen beton bloklara kuralsız ve kıyıyı kapatacak bir biçimde izin verilmesi sonucunu doğurduğunu belirterek iptalini talep etmişti.
İstanbul Üniversitesi’nce hazırlanan kıyı kenar çizgisi bilimsel raporunun delil olarak gösterildiği davada, yeni hazırlanan kıyı kenar çizgisiyle kıyı çizgisinin birbirine çok yakın olduğu, oysa bu durumun falez içeren kıyılarda mümkün olduğu, aslında kıyı kenar çizgisinin çok daha kara içinde kaldığı belirtilmişti.
Mahkemeye sunulan bilirkişi raporunda da benzer görüş paylaşılarak şu ifadelere yer verilmişti: “Yeni oluşturulan kıyı kenar çizgisinin sondaj verilerine göre bilimsel verilere dayanmadığı gözlenmektedir. Asıl kıyı kenar çizgisinin mevcuttan daha ötede ve kara içine doğru olduğu kanaatine varılmıştır. Bu bakımdan mevcut yeni kıyı kenar çizgisi bilimsel verilere dayanmadığından ilgili bakanlık komisyonlarınca bilimsel yöntemlere göre yeniden çizilmesinin gerektiği tespiti yapılmıştır.’’
Hazırlanan bilirkişi raporuna rağmen İstanbul 9’uncu İdare Mahkemesi, dört yıl önce, 18 Temmuz’daki kararında, yeni kıyı kenar çizgisine zamanında itiraz edilmediği gerekçesiyle davayı reddetmiş ancak Danıştay 14’üncü Daire, 23 Aralık 2015’te kararı bozarak mahkemeye geri göndermişti.
‘Prosedüre uygun işlem tesis edilmedi’
Dosyayı yeniden görüşen İstanbul 9’uncu İdare Mahkemesi, dava konusu işlemin iptaline karar verdi.
Kararda şöyle dendi: “Davacı tarafından yapılan başvuru üzerine, valilikçe oluşturulacak komisyon tarafından inceleme ve gerekli tespitler yapıldıktan sonra bunun sonucuna göre ilgili mevzuatta belirtilen yasal prosedür uygulanmak suretiyle işlem tesisi gerekirken bu yola başvurulmaksızın tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.”
Mahkemenin kararı ne anlama geliyor?
3621 sayılı Kıyı Kanunu, kıyı kenar çizgisine 50 metre mesafeye kadar imar izni verilebileceğini belirtiyor.
Mahkeme kararı hayata geçirildiği ve bilirkişi raporundaki kıyı kenar çizgisine uyulduğu takdirde Ataköy sahilde yükselen inşaatların tamamı Kıyı Kanunu’na göre kaçak durumuna düşmüş olacak. Halihazırda sahilde yapılan birçok inşaat için açılan çok sayıda dava bulunurken, mahkemenin bu yeni kararıyla eğer yeniden kıyı kenar çizgisi belirlenirse söz konusu inşaatların hukuki durumunun ne olacağı sorusu ise ortada duruyor.
TMMOB’a bağlı Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Genel Sekreteri Ali Hacıalioğlu da mahkeme kararıyla ilgili şunları söyledi: “Ataköy sahilindeki hukuksuz işlemlere mahkeme kararıyla bir yenisi daha eklendi. Yapılaşma hukuk dışı ve asla meşru değildir. Sahile ilişkin tüm kamu yöneticilerinin sorumluluğu vardır. Başta siyasiler olmak üzere bütün sorumlular topluma, kamuya hesap vermek zorundadır.”