Danıştay’dan Bağcılar meydanı için kritik karar
DANIŞTAY, Bağcılar meydanı ve çevresindeki 5 mahallenin bazı bölümleri için alınan ‘riskli alan kararı’ ve imar planları için yürütmeyi durdurma kararı verdi. 22 hektarlık alanda, bir kaçı kamuya ait toplam 195 bina bulunuyor.
Türkiye’nin en büyük kentsel dönüşüm alanı olarak bilinen İstanbul Gaziosmanpaşa’daki bazı mahaller için alınan ‘yürütmeyi durdurma kararı’nın bir benzeri Bağcılar için alındı.
Bakanlar Kurulu kararı gereği riskli alan ilan edilen bölge Bağcılar Meydanı ve çevresini kapsadı. Anılan bölge ile komşu olan mahhalller ise Çınar, İnönü, Sancaktepe, Yavuzselim ile Merkez Mahallesi olarak kayıtlara geçti.
22 HEKTARLIK ALAN ‘RİSK’ KAPSAMINDA
Bakanlar Kurulu’nun anılan bölge için riskli alan kararı 31 Ağustos 2013’de Resmi Gazete’de yer aldı. Karara göre, 22 hektarı kapsayan alan ‘dönüşüm’ uygulamasına alınacaktı. Bu karar sonrasında, anılan bölge için Uygulama İmar Planları (UİP) ve Nazım İmar Planları (NİP) hazırlandı. Bu planlar, geçtiğimiz mart ayı başında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın onayından geçti.
İŞ MERKEZİ SAHİBİ DAVA AÇTI
Söz konusu bölge için imar planları hazırlanmaya başlanırken, meydanda iş hanı bulunan Mustafa Tekin de yargı yoluna gitti. Davalı konumda ise Başbakanlık ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yer aldı. Danıştay Ondördüncü Daire’ye yapılan başvuruda, bir bölgenin riskli alan ilan edilmesi için, somut verilerin ortaya konulması gerektiği vurgulandı. Başvuruda, riskli alan ilan edilen bölgede bulunan yapıların, can ve mal güvenliğini riske attığına ilişkin bir tespitin olmadığı savunuldu. Başvuruda, yapılan işlemlerin şehircilik ilkelerine de aykırılık oluşturduğu öne sürüldü.
BAKANLIK: İŞLEM HUKUKA UYGUN
Davalı idareler ise yaptıkları savunmalarda, hukuka aykırı bir işlemin olmadığını kaydetti. Danıştay Tetkik Hakimi Uğur Dursun ise yürütmenin durdurulması yönünde görüş belirtti.
MÜLKİYET HAKKI VURGUSU
9 üyeli daire kararında, mülkiyet hakkının Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nce korunduğuna işaret edildi. Kararda, mülkiyet hakkının yalnızca kamu yararının mevcut olduğu durumlarda kanunla sınırlandırılabileceğine vurgu yapıldı.
BİLİMSEL BİR RAPOR SUNULMADI
Kararda, riskli alan olarak belirlenen bölge için bilimsel bir raporun hazırlanmadığına işaret edildi. Daire, Bakanlar Kurulu’nca alınan riskli alan kararı ve bu karara dayalı hazırlanan imar planlarının yürütmesinin durdurulmasına karar verdi. Kararda, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na itiraz yolunun da kapalı olduğu kaydedildi. Riskli alan olarak belirlenen bölge Bağcılar’ın merkezi konumunda. Anılan bölgede özel mülkün yanı sıra kamuya ait binalar da bulunuyor. Söz konusu bölgede, hastane, okul binalarının yanı sıra bir caminin de olduğu anlaşıldı.
‘NEYE GÖRE RİSKLİ ALAN’
Davacı Mustafa Tekin’in avukatı Esra Işık Ayanoğlu, Danıştay kararının önemli olduğuna vurgu yaptı. Av. Ayanoğlu, riskli alan olar ilan edilen bölgelerin bir çoğu için gerekli bilimsel raporların alınmadığına işaret etti. Av. Ayanoğlu, Danıştay kararında yer alan yapılan ‘mülkiyet hakkı’ vurgusunun önemli olduğunu kaydederek “Hukuka uygun riskli alan kararının varlığından söz edebilmemiz için, ilgili kanun ve yönetmelik maddeleri gayet açık. Danıştay 14. Dairece tüm bu hususlara değinilerek, riskli alan ve dayanağı riskli alan kararı olan tüm idari işlemler hakkında hukuka aykırı olması nedeni ile yürütmeyi durdurma kararı verildi. Haklı savunma ve taleplerimiz sonucunda alınanbu karar ile Bağcılar meydanı 22 hektarlık alan içerisinde yaşayan onbinlerce kişinin mülkiyet hakkı koruma altına alındı” dedi.