Organize Konut Dolandırıcılığına Hukuki Çözümü Yok
Gayrimenkul piyasasının kanayan yarası konut mağduriyetlerinde, organize konut dolandırıcılığında hukuk çözüm üretmiyor.
Organize konut sahtekarlığının mahkeme boyutu
Geçen hafta haberleştirdiğimiz “Müteahhit ile Arsa Sahibi İttifakıyla Konut Dolandırıcılığı” haberimizin hukuki boyutunu ele alacağımız bu haberde, dudaklarınızdan “bu kadar olur mu?” sözünü dökülebilir.
Arsa sahibi ve müteahhit ortaklığıyla yapılan organize konut sahtekarlığında, yaşadıkları mahkeme süreçlerinin ne kadar zor, gereksiz ve fayda sağlamayan bir süreç olduğunu, mağdurun göndermiş olduğu bilgide yer alıyor ve size bu süreci aktarıyoruz. Mağdurların yaşadığı yasal süreçleri okuyunca, organize sahtekarlığı gerçekleştirenlerin, hukuki açıkları çok iyi kullandıklara şahit olacaksınız.
Konut mağduriyetinde hukuki süreçler
Tarafımıza yaşadıkları organize sahtekarlığı aktaran Esenyurt konut mağdurları, yaşadıkları yasal süreçleri; müteahhit ve arsa sahibinin yasal açıkları nasıl kullandıklarını şöyle açıklıyor;
“Tüketici mahkemesinde tapu tescil davası açtığınızda harici satışlarda tescil imkanı olması için kat irtifakı kurulması ya da inşaatın tamamlanmış olması gerekli. Aksi durumda mahkeme daire teslimi mümkün değildir diyerek sözleşmenizi fesh ederek sizi daireyi size satan firmadan alacaklı yaparak hüküm kuruyor.
Zaten dolandırıcının istediği bir göz hukuk veriyor iki göz. İnşaatı toprak sahibine devir etmiş içi boş firmadan alacaklı olup elinizde sözleşme ve mahkeme kararı ile dolanıyorsunuz. Ve üstelik bu iş için avukat paraları, mahkeme harçları ve en acısı da inşattaki dairenize bile çıkmayan bilirkişi adındaki soygunculara dünya paralar kaptırıyorsunuz. Bir inşaat kalfasının bile çıkaracağı hesabı çıkaramayan bilirkişilere davanızı sabote etmesi için bir avuç dolusu para ödüyorsunuz. Siz daire alıyorsunuz raiç bedelden hesap yapacağına dolar kuru, euro kuru, toptan fiyat endeksinden hesap yapıp alacağınız hesaplanıyor. Bitti mi ? bitmedi…
Konut sahtekarlığına imza atan bu kişiler için dolandırıcılık davası açılıyor. Mahkeme, kesinleşmiş hüküm olmadığı için dikkate almıyor. 400 müştekili dava ne zaman biter! 12. celse oldu hala müşteki ifadeleri bitmiyor. Hayatında mahkeme görmemiş kisiler ağır ceza mahkemesinde ifade veriyor, kolay mı… Müşteki de olsa dava gününü dava saatini takip edecek. Tabi ki zorlanıyorlar. Dolandırıcıların yaptıkları delilleri ile tespit edilmiş, sanık muteahhit 2400 yıl, toprak sahibi 444 yıllar yargılanmasına rağmen insanların dairelerini vermiyor. Neden mi?
Çünkü insanlardan 6 yıl evvel topladıkları parayla yaptıkları inşaat 30 milyonluk ederken, değeri artarak 300 milyonluk değere ulaşıyor. Nasıl olsa kanunlarımız dolandırıcıyı ödüllendirdiği için, hukuk davaları da sözleşmeleri paraya çevirip iptal ediyor. Ceza alsalar bile, hukuk davası açanlara 3-5 kuruş daha fazlası olmak kaydıyla, projeyi satışa çıktığı zamanki fiyatıyla tazmin ediyor. Bu sayede cezaları yari yarıya indirileceğinden, en kötü ihtimalle 3-4 yıl yatıp çıkacakları için, kimsenin dairesini vermeyi akıllarının ucundan bile geçirmiyorlar.”
Gayrimenkul piyasasında yaşanmış olan bu ibret hikayesini bizimle paylaşarak hem kendi mağduriyetlerini kamuoyuna taşımak isteyen, hem de olası benzer sahtekarlıklara karşı kamuoyunu uyaran Esenyurt konut mağdurlarının haklı mücadelesine yayınlarımızla destek vermeye devam ediyor olacağız.
Bu organize sahtekarlığın yaşandığı Esenyurt’taki firma, zaman zaman ulusal haberlere yansıyan Makrom Yapı olduğunu bu haberin son kısmında belirtelim. Bir sonraki haberde, Makrom Yapı özelinde, Esenyurt’taki batık projeleri ele alacağız.