
Alphan Manas’tan Gayrimenkul Değerlemede Yapay Zeka Önerisi
İş insanı, fütürist ve bir dönem ERA Türkiye Genel Müdürlüğü görevini yürüten Alphan Manas, hakkaniyetli bir gayrimenkul değerleme için yapay zeka temelinde bir proje önerisinden bahsetti.
Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, 10 başlıkta gayrimenkul değerlemede yapay zeka kullanımını anlattı.
1) Türkiye’de hakkaniyetli bir gayrimenkul vergilendirmesi yapabilmek için yapay zeka kullanılacak. Hazırladığım projede: Belediyeler, Tapu Müdürlükleri, Endeksa vb değerleme firmaları, Sahibinden vb ilan siteleri, tüm emlak danışmanlık şirketleri birbirlerine veri aktaracak.
2) Ev sahibinin kendisi satış/kiralama yapamayacak. Her emlak için bir gayrimenkul danışmanı atanma zorunluluğu olacak. Birden fazla kişiye yetki verilemeyecek. Yapay zeka emlağın o günkü değerini on-line takip ettiği için vergilendirmeye beyan değil anlık değer baz alınacak.
3) Her emlağın geçmişi tutulacak ve deprem raporuna göre sakıncalı olanların satışına ve kiralanmasına izin verilmeyecek. Her emlaktaki asansör bakımları on-line takip edilecek. Yapay zeka “red-flag” uyarıları yapacak. Merdiven altı asansör firması kalmayacak.
4) Her emlağın değer artışına devletin ve/veya belediyenin etkisi (metro vs) olması durumunda “Şerefiye Vergisi” alınacak. Sistemdeki tüm onaylı işletmeler & kişilerin (Gayrimenkul Danışmanı) yetkilendirmeleri takip edilecek. Böylece para ile yetkilendirme alma dönemi kapanacak
5) Bütün sistem on-line’a dönüp insan katkısı en aza indirildikten sonra “Konut Alım-Satım Vergisi” oranı simülasyon ile yeniden belirlenebilir. Çünkü sistemi kandırmak mümkün olmayacak. Sahinden de 5 milyon TL’lik emlak tapuda 1 milyon TL gösteriliyor. Bunlar tarih olacak.
6) “Bunların vizyonu ve projesi yok” diyenlere gülüyorum. 2053 ve 2071’de neler olabileceğini bir Fütürist olarak o cenahtan fersah fersah fazla biliyoruz. Türkiye’nin katma değer yaratacağı alanları biliyoruz. Kapıda hazır bekleyen $150 milyar FDI (Doğrudan Yabancı Sermaye) var.
7) Unutmayalım ki, ya bilgisi hiç olmayanın ya da bilgisi inanılmaz çok olanın “Zorluk Algısı” düşüktür. Yüksek bilgisi olmayanların doğru öngörülerde bulunması imkansızdır.
8) Bugünkü iktidarda yer alan liyakatsiz kadroların bilgileri hiç olmadığı için karar verirken bilgiye dayalı olmayan hızlı karar verebilirler. Bu onların “hızlı ve pragmatik” olduğunu göstermez. Aksine Paşabahçe mağazasına girmiş fil ve tavşan’ın hikayesi gibidirler.
9) Filler içeride tavşanla yarışıp en iyi vazoyu bulup çıkarlar. Tavşan geride bir şey kalmadığı için alacak vazo bulamaz. Ülkenin fillere (örnek için benzetme) değil, tavşanlara (örnek için benzetme) ihtiyacı vardır. Dini değerlere dokunmadan, herkesin inancına saygı göstererek.
10) Sabit gelirlinin en büyük sıkıntısı toplanan “dolaylı” vergi oranının OECD ortalaması üzerinde olmasıdır. Devlet “doğrudan” vergi (emlak vergisi) toplayamadığı için, yüksek gelir grubu yalı’sı, villa’sı için gecekondu seviyesinde vergi ödediğinde akaryakıtta ÖTV artacaktır.