‘Kentsel Dönüşüm Cumhuriyetten Bu Yana En Büyük İmar Hareketi’
Gayrimenkul Hukuku Enstitüsü Başkanı Av. Ali Yüksel Bloomberg HT “Reel Sektör” programına kentsel dönüşümle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
‘Kentsel Dönüşüm Cumhuriyetten Bu Yana En Büyük İmar Hareketi’
Kentsel dönüşümün Cumhuriyetten beri en önemli imar hareketi olduğunu belirten Gayrimenkul Hukuku Enstitüsü Başkanı Av. Ali Yüksel, böyle bir imar hareketinin de çok düzgün kurallarının olması gerektiğini belirtti. Kentsel dönüşümün kanuni belirleyiciliği noktasına değinen Yüksel, “ kentsel dönüşüm kuralsız bir alan değil, Anayasayla sınırla, imar kanunuyla sınırlı, kentsel dönüşüm kanunuyla sınırlı bir alanda hareket ediyoruz. Bu çerçevede geçmiş yüz yüzelli yıllık ve belki daha fazla, gayrimenkul hukukuna ait temel problemlerinde sınırlayıcı olduğu bir alanda hareket etmek zorundayız. Dolayısıyla, kentsel dönüşümden beklenen hızın neden yavaş olduğunu belki bu değer yargısı açıklayabilir. Çünkü bu konuda, kenti değiştirmek isteyen heyecanlı bir kesim var ancak, bu temel sorunları ve sınırlayıcıları baz aldığımız zaman heyecanın biraz durulması lazım, akıl ve bilimsel yolla gitmek zorundayız” yorumunda bulundu.
2012’den bu yana 4 bakan değişti
Kentsel dönüşüm‘ün 2012 yılının altıncı ayında yasalaşmasında bu yana 4 tane Çevre ve Şehircilik Bakanı değiştiğini ve kaç belediye seçimi olduğuna vurgu yapan Ali Yüksel; ” Diyeceksiniz ki bakanla, belediye başkanıyla bunun ne ilgi var ama çok ilgisi var. Nihayet kentsel dönüşüm kanunu ve yönetmeliğini onların eliyle uyguluyoruz. Bu kişileri kentsel dönüşüme bakış ve vizyonu ne kadar genişse, bir anlamda uygulamalar rahat yürüyebiliyor.” ifadesinde bulundu.
Arsa sözleşmelerinde gayrimenkul hukukunu bilen bir avukat ve bir değerleme firması bulunmalı
Arsa sahibi ile müteaheahhit arasında imzalanacak olan kat karşılığı sözleşmelerinde, bir gayrimenkul değerleme firması ve bir gayrimenkul hukuku uzmanı avukatın da bulunmasının gerekliliğine değinen Enstitü Başkanı Av. Ali Yüksel, 2015 yılının başında bitmesi gereken birçok projenin halen daha devam ettiğini gördüğünü belirtti. Müteahhit zaman aşımında hem tazminat ödediğini hem de kira ödemesi yaptığı için elde edeceği karı kaybettiğini belirten Yüksel, “Eğer bir müteahhit zora girmiş ve projenin süresi uzamışsa, taraflar karşılıklı olarak sorunun çözümüne katkı sunmalı. Yoksa, bir müteahhitle feshin yapılabilmesi mahkeme kanalıyla olur ve bu davalarda 3-7 yıl arasında sürmektedir” yorumunda bulundu.