Referandum Sonrası Gayrimenkul Piyasası

Kuruluşundan bu yana Türkiye’nin yaşadığı en önemli referandum olan 16 Nisan referandumundan az bir farkla evet sonucu çıktı. İktidar lehine çıkan bu sonuç sonrasında ekonomi ve gayrimenkul piyasasında iyi temennilerin dışında, reelde iyi bir gelişme olması için uygun bir ortam yok.
Referandum sonucunun gayrimenkule olumlu etkisi olmaz
16 Nisan günü oyladığımız Türkiye’nin yönetim sistemine ilişkin referandumda sonuç, tasarıyı hazırlayan ve referanduma götüren iktidar lehine sonuçlanmasına karşın, az bir farkla çıkan evet sonucunda yaşanan şaibeler ve YSK’nın almış olduğu seçim günün kararı, uluslararası arenada referanduma ve adalate gölge düşürdü. Referandum öncesinde kaleme aldığım referandum sonucunun gayrimenkul sektörüne etkisine hakkında yazıda, hayır çıkması durumunda bir değişiklik olmayacağı, var olan yönetim sistemi ile iktidarın aynı çalışma performansı ile yoluna devam edeceğini söylemiştim.
Evet çıkması durumda ise; yeni bir yönetim sisteminin doğuracağı bir belirsizlik olabileceği yönündeki bütün piyasalarda var olan kanıyı dile getirmiş ve asıl olanın demokrasiyi güçlendirmek olduğunu belirtmiştim. Bir ülke ekonomisinde ve lokomotif olarak görülen gayrimenkul piyasasında, yatırımların devam edebilmesi için adalet ve demokrasinin güçlendirilmesi gerekli. Ulusal ve uluslararası yatırımcının, yatırım kararı alması veya yatırımlarını artırması için öncelikle ülkenin adalet ve demokrasisine güven duyması gerekiyor.
Yabancıda iyi beklenti zor
Geçen yılın tamamında ve bu yılın ilk çeyreğinde de düşüş gösteren yabancıya konut satışında olumlu bir beklenti içerisinde olmak zor gibi görülüyor. 1 Milyon dolar değerinde gayrimenkul alana vatandaşlık verilmesi, yabancıya KDV istisnası gibi yasal düzenlemeler, ülkemizin uluslararası arenada giderek kaybettiği itibarının yarattığı talep kaybını karşılayacak gibi görünmüyor.
Yabancıya satışta, Irak başta olmak üzere ortadoğu ülkeleri ve körfez ülkeleri Türkiye’den konut alımında başı çekerken, referandum öncesinde yaşanan Avrupa krizleri ile, zaten düşük olan batı taleplerinin daha da düşeceği öngörülebilir. Geçen ay Fransa’nın Cannes kentinde gerçekleştirilen MIPIM fuarından sonra, bugün Katar’da kapılarını açan “Expo Turkey by Qatar” fuarında gayrimenkul piyasamız talep çekmeye çalışıyor. MIPIM fuarına oldukça önem veren Türk gayrimenkul piyasası, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İTO başta olmak üzere ticaret odaları ve belediyeler, bu yıl ki fuar sonrasındaki alınan taleplerin kamuoyuna yansıtılması konusunda biraz cimri davrandılar. Bu tutum; fuarların beklentileri karşılayıp karşılamadığı noktasında soru işaretleri oluşturuyor.